CUPIDÔS’un hikâyesi, gece ışıklarının altında değil;
sözsüz bir çekimin hüküm sürdüğü aristokrat salonlarda başladı.

Yıllar boyunca dünyanın en rafine topluluklarında tek bir şeyi gözlemledim:
Gerçek güç, kendini göstermeden etkileyebilendi.
Bazı erkekler sahnede değildi ama sahne onların etrafında şekilleniyordu.
Bu, bir davranış değildi—bir auraydı.

Kendime sordum:
Bu görünmez etki, bu sessiz hakimiyet, bir kokuya dönüştürülebilir mi?
Bir erkeğin varlığını kelimesiz bile hissedilir kılan o derin enerji…
Formüle edilebilir miydi?

CUPIDÔS işte burada doğdu.
Gizli laboratuvarımda, yıllarca notalarla, sıcaklıkla, ten uyumuyla çalıştım.
Her dokunuş bir amacı taşıyordu;
her akor, erkeğin duruşunu güçlendiren bir mimariydi.

CUPIDÔS’un özü;
soylu bir gizemin, kontrollü bir çekimin ve aristokrat bir özgüvenin birleşimidir.
Koku, tenle buluştuğu anda,
karşısındakinin zihninde tarif edilemeyen bir merak yaratır.
Ne değiştiğini anlamazlar…
Ama enerji değişmiştir.

Bu parfüm, dikkat çekmek isteyenlere değil;
fark edilmesi kaçınılmaz olanlara hitap eder.
Çünkü gerçek cazibe gürültüyle değil,
sessiz bir yoğunlukla kendini hissettirir.

CUPIDÔS’u yarattığımda tek hedefim vardı:
Erkeğin üzerinde taşıdığı bu görünmez imzayı,
lüksün en rafine dokunuşlarıyla somut bir deneyime dönüştürmek.

Bugün CUPIDÔS yalnızca bir koku değil;
üst sınıf bir duruşun, aristokrat bir enerjinin,
ve seçkin bir varlık hissinin sessiz beyanıdır.

Eğer niyetiniz kokmak değil,
merak uyandırmak, hatırlanmak ve iz bırakmak ise…
CUPIDÔS sizin dünyanız içindir.

CUPIDÔS — Sessiz gücün, aristokrat çekiciliğin görünmez dokusu.